Pazartesi, Ekim 03, 2022

bir yıllık kapanma

 


Ülkelerin 5 yıllık kalkınma planları her zaman dikkatimi çekmiştir. Daha doğrusu Türkiye'nin. Diğer ülkelerde var mı bakmadım. Zaten burada da kaldırıldı neyse.

Adı üstünde bu planlar kalkınmak, gelişmek, daha iyi bir konuma gelebilmek için yapılır. Genel olarak bu planlara yapılabilecek en iyi senaryolar yazılır. Gelirler en üst seviyeden, giderler en alt seviyeden hesaplanır. Oluşabilecek, öngörülmemiş senaryolara yer verilmez. Bütçede bu alan için belli bir sigorta payı ayrılıyorsa da, alışık olduğumuz üzere her sene bütçe açığı veririz. Hiç bir bütçe, hiç bir plan tam olarak tutmaz, gerçekleşmez. Ancak planların hiçbir zaman tam olarak tutmaması, plansız programsız devam etmemiz gerektiği anlamına da gelmez.

Peki bu kalkınma planlarını kendi hayatımıza uygularsak nasıl olur? Planlar yapılabilecek en iyi senaryoyu içerir demiştim. Biz bu bireysel kalkınma planını yapacağız ki; verilen süre içerisinde en iyi ihtimalle ilerleyebileceğimiz potansiyel gelişmeyi görebilelim. Yani kendi max’ımızı kağıt üstünde net bir şekilde görmek amaç, artık ne kadarını yapabilirsek… 

Aklımızda yapmak istediğimiz bir çok şey olsa da, bunu bir kağıda döktüğümüzde bunlar beni gerçekten bir yıl sonra bambaşka bir yere taşıyacak mı sorusunu aklıma getiriyor. İşte bu soruna bir içerik tüketirken ulaştım. İçerikte bir yıl boyunca ortadan kaybol, kendi tutkunu keşfet, bunun üzerine çok çalış ve herkesi şaşırt gibi bir ifade geçiyordu. Kulağa çok mantıklı geliyor, bir yıl boyunca sadece hedeflerine odaklan ve bambaşka biri olarak yeni hayatına başla. Şimdi bunu gerçek hayata dökelim. Bunun için bir yıllık planı devletler gibi dört çeyreğe ayırarak yapacağım. Gelişimi üçer aylık periyotlar halinde izleyeceğim.


1. Periyot (90 Gün)

Spor ve Diyet

Üniversite sınavları

Yurtdışı başvuruları ve Pasaport vb

İşyeri eğitimlerim

Yatırım yapmak

Dil öğrenmek

Kitap okumak, erken kalkmak

Diş fırçalamak vb alışkanlıklar


Üç aylık planımı yapmaya çalıştığımda bunlar gibi hedefler aklıma geliyor. Buraya yazmadığım bir kaç hedef daha ekleyebilirim. Diğer çeyreklerde ise aynı hedefler yer alıyor ve daha az yeni madde ekleyebiliyorum. Ehliyet almak, kredi çekmek vb biraz daha beklemem gereken hedefler bunlar.

Peki buraya kadar herşey normal, şimdi yazdığımız hedeflerin sonuçlarına bakmalıyız. Ben bunları yapınca bir yıl sonra nereye geleceğim? Gerçekten bu yazdıklarım beni bir yıl sonra bambaşka biri yapacak mı?

Yazdığım hedeflere göre bir yıl sonra pasaportum ve ehliyetim olacak, yurtdışına başvurarak şansımı denemiş olacağım, üniversitenin bir yılı bitecek, yatırım yaparak biraz para biriktirmiş olacağım, bir kaç kitap bitirmiş olacağım vs. tek gözle görülür fark eğer yapabilirsem daha fit olacağım kısmı.

İşte yazının başında bahsettiğim sorun bu: Aslında ben kafamdaki hedefleri sahiden gerçekleştirsem bile bir yıl sonra bambaşka biri olmayacağım! Sadece belli konularda biraz ilerleme katedeceğim. Bu kadar... Üstelik yazdığım hedefleri bile günlük plana sığdırmaya çalışsan dinlenmeye vakit kalmıyor. İşte insan günlük sorunlarla boğuşurken, kafasında kurduğu 10-15 maddelik hedefleri gerçekleştirdiğinde bambaşka biri olacağını zannediyor. Ancak hedeflerini kağıda döktüğünde gerçekler gün yüzüne çıkıyor.

Bütün hedefler değil ama bazıları gözle görülür sonuçlar veriyor. Eğer green card çıkarsa, daha fit olabilirsem; farzı misal araba alırsam, konut alırsam bunlar bir yılda benim için gayet tatmin edici sonuçlar olacaktır. Demek ki bazı hedeflerin gerçekleşme süresi, çevreye olan etkisi; değeri, katsayısı diğerlerine göre daha fazla.

Eğer amacımız bir yıl sonra bambaşka biri olarak hayata başlamaksa; o zaman katsayısı yüksek hedeflerle planımızı inşa etmeliyiz. Önce sonuca odaklanıp; planımızı, ulaşmak istediğimiz sonuca göre yazmalıyız. Bunun için bir sene sonra nerede olmak istediğimizi düşünmek gerekiyor. Bir sene kulağa hayal kurmak için kısa gibi görünüyor olabilir. Hadi süre sınırını ortadan kaldıralım. Seni yavaş yavaş çekmek istediğim yere getirdim. Hayatının geri kalanında elde etmek istediğin, olmak istediğin kişi kim? Nasıl bir hayat yaşamak istiyorsun? Nerede, kiminle, hangi işi yaparak vakit geçirmek istiyorsun? Kafanda seni sürekli meşgul eden kişi, hayalindeki sen nasıl biri? Elde etmek istediğin en absürt özelliklerin neler? İşte bu sorular gerçekten sana göre katsayısı yüksek hedeflerin cevabını verecektir.


-Amerikada yaşamak istiyorum. Mümkünse ailemi de yanımda götürebilmeliyim.

-Kendi işimi kurmak istiyorum; çalışanlarım olmalı, airpodsla iş konuşmak, macbook ile iş yönetmek istiyorum. Pahalı restorantlarda uluslararası şirketlere iş bağlamak istiyorum.

-Normal bir ev, yazlık; kiraya verdiğim onlarca gayrimenkulum olsun istiyorum. 60 yaşımdan sonra hiç çalışmak zorunda kalmadan hayatımı devam ettirebileceğim bir pasif gelir istiyorum.

-Lamborghini, 25 metrelik yat, karavan; cruise gemileriyle aylarca dünya turu yapmak istiyorum. 

-İlber Ortaylı ve Celal Şengör kadar kültürlü, 92 yaşımda da olsam Warren Buffet kadar kitap sever olmak istiyorum. Arnold gibi 75 yaşımda da olsam düzenli spor yapabilmek istiyorum.


Bugünün konusu bunların nasıl yapılacağı değil. Kilit nokta zaten bunları gerçekleştirebilecek yolu bulmakta. Yoksa herkes yapardı. Oturmak, düşünmek, araştırmak, yazmak gerekiyor. İşte bu tarz doyurucu hedefleri belirlerseniz; bir yıllık, iki yıllık kapanmaların sonunda anca tatmin olabileceğiniz sonuçlar elde edersiniz. Yani iki yıllık hedef almanca öğrenmek olmamalı. Eğer sadece bunu hedef koyarsanız iki yılın sonunda sadece almanca konuşuyor olursunuz.

Hayal ettiğiniz refaha ne zaman ulaşmak istediğiniz ve ne kadar nakit gerektiğiyle ilgili bir düşünün. Eğer 50 yaşına kadar 50M TL sahibi olmak beni istediğim refaha kavuşturuyorsa; asıl hedef Almanya’da 27 yıl boyunca ayda sadece 2.000 euro biriktirebileceğim bir iş bulmak olmalı. Ben, “bu hedef için” almanca öğrenmeliyim. Aradaki fark bu. Ne yaptığının farkında olarak, altını doldurarak, pes etmezsen hesaplamalarla, rakamlarla, nesnel olarak hedefine ulaşacağını bilerek yola devam etmelisin.

Bunların hiçbiri imkansız hedefler değil. Belki de yazdığım her bir hedefi gerçekleştiren yüzbinlerce insan vardır. Benim bunlardan farkım olmadığına göre ben de yapabilirim. Önemli olan hedefe giden yolu bulabilmek, doğru bir plan yapmak. Eğer bir başkası gerçekleştirmişse ve bir şekilde hedefe giden bir yol varsa; tek yapmam gereken şey devam etmek. Sıkı çalışmak, tasarruf  yapmak vs değil olay. Doğru ve akıllıca uzun vadeli bir plan yapmak. Hedefe giden yolu bulduktan sonra, uzun vadeli planı bir yıl, üç ay gibi vadelere bölerek gelişimi işte şimdi takip etmeliyiz. O zaman gerçekten yaptığımız şeyin hakkını vererek yaparız. İki üç ay sonra motivasyonumuzu kaybettiğimizde doğru yolda olduğumuzu gösteren bir pusula, uzun vadeli bir plan olmalı.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder